Öfke Nedir? Nasıl Başa Çıkılabilir?

ofke-nedir-nasil-basa-cikilabilir

Öfke diğer bütün duygular gibi doğal ve uygun ifade edildiğinde yapıcı dahi olabilecek bir duygudur. Ancak öfke aynı zamanda kontrol edilemeyen ve yıkıcı şekilde davranışlara yansıyarak saldırgan ve tahrip edici etkiler de yaratabilme potansiyeline sahiptir. İnsanları genellikle öfkelendiren sebepler engellenme, önemsenmeme, aşağılanma, keyfi tutumla karşılaşma ve saldırıya uğramadır. Bu açıdan bakıldığında öfkenin evrimsel temellere sahip olduğu söylenebilir; bir tehditle karşılaşıldığında kişi kendini bu tehdide karşı savunmak ve en iyi baş etme stratejilerini belirleyebilmek için öfke duyar. Aynı zamanda haz dünyasını engelleyebilecek her durum, olay ya da kişi insandaki öfke duygusunun en baştaki sebepleridir. İnsanların neden öfkelendikleri temelinde aynı sebebe dayansa dahi gelişimsel dönemlerin kendilerine özgü öfke kaynakları da olmaktadır. Örneğin çocukluk döneminde eğitim, terbiye ve çocuğun isteklerine karşı konan yasaklar çocukları öfkeye sürükler. Ergenlik döneminde bir yandan ailesinden kopmak bağımsız olmak isterken diğer yandan güvensizlik yaşayan gencin çatışması öfkeye neden olur. Yetişkinlikte ise rekabetçi ortamlar, reddedilme, sorumluluklar, zorunluluklar insanları engeller ve öfke oluşturur. Yaşlı dönemde ise gelecekle ilgili güvensizlik ve belirsizlik, yaşın getirdiği sınırlamalar ve engellemeler kişinin öfkelenmesine neden olur. 

Ne Zaman Müdahale Edilmeli?

Bir kez daha belirtmek önemlidir ki öfke doğal bir duygudur. Kişinin öfkelendiğine dair suçluluk hissetmesine gerek bulunmamaktadır. Sağlıksız olan öfkenin saldırganlığa dönüşmesidir. Bu durum en büyük zararı kişinin kendisine vermektedir. 

Öfkeyle Nasıl Başa Çıkılabilir?

  1. Öfkenin kabul edilmesi: Öncelikli olan öfkenin kabul edilmesidir. Kişi öncelikle bunu kendine itiraf etmelidir. Kabul edilmeyen öfke her zaman dolaylı yollardan ve daha tehlikeli şekilde kendini ortaya koyar. Böyle durumlarda insan çevresindekileri de şaşırtan, hayal kırıklığı yaratan tepkiler verebilmektedir.
  2. Öfkenin kaynağını bulmak: İkinci adım öfkenin nereden geldiğini bulmaktır. Bazı durumlarda bu çok açık olabilirken bazen de çok belirsiz ve karışık olabilir. Kimi zamanlarda öfkenin asıl sebebi güçlü ve tehlikeli kişiler olabilir, bu durumlarda kişi öfkesini yönlendirir ve başka bir kaynağa yöneltir. Bu duruma yaygın örneklerden biri patronuna öfkelenen ancak eve gelip çocuğuna kızan bir kişidir. Kimi zamanlarda ise suçluluk duygusu öfkenin asıl kaynağının bulunmasını zorlaştırır. Örneğin anne ve babaya kızılamayacağı varsayımı çok kez haklı olabilecek öfkeyi doğru kişilere yönlendirmeye engel olabilir. 
  3. Neden öfkeli olduğunu anlamak: Öfkeyi kabul edip kaynağını da bulduktan sonraki adım gerçekte öfkelendiren şeyi anlamaya çalışmaktır. Öfke buzdağının görünen kısmı gibidir. Dışarı vurulan öfkedir ancak gerçek sebebi bulmak isteyen derinleşmek zorundadır. “Olay”a verilen tepkiye sebep olan “Gerçek Düşünce”yi yakalamak önemlidir. Kimi zaman basitçe polise duyulan öfkenin altında bile çocukluk döneminde otorite figürleriyle olan çatışmalar yer alabilmektedir. Öfkenin sebebini anlamaktaki en temel nokta gerçekçi bir temele dayanıp dayanmadığını anlamaktır. Kişisel olmayan bir durumu kendine olarak kabul etmek gerçekçi nedenlere dayanmayan öfkeye örnektir. 
  4. Öfkeyle gerçekçi biçimde mücadele etmek: İlk üç aşama tamamlandıktan sonra dördüncü aşama görece en kolay olandır. Örneğin kuyrukta sıra beklerken birinin öne geçmesi durumunda makul olan o kişiye sıranın sonuna gitmesini hatırlatmaktır. Yani ne susup öfkeyi dizginlemek ne de kavga etmek bu durum karşısında işlevsel mücadele anlamına gelmez. Çoğunlukla öfkenin doğrudan ortaya konması doğal ve en doğru yol olmaz. Yapılacak olan karşıdaki ile karşılıklı anlaşma zemininde buluşmaya çalışmaktır. Ancak öfkenin sebebi gerçekçi değilse mücadele etmek çok daha güç olabilir. Bu durumlarda bir psikologdan yardım alınması çoğunlukla en doğru tercih olacaktır. Ne olursa olsun göz önünde bulundurulması gereken temel ilke çoğunlukla karşılıklı ve sağlıklı iletişimdir. Öfkenin ne doğrudan ortaya konulması ne de saklanıp başka kaynaklara yöneltilmesi onu çözmemektedir. 

 

Kaynak

Baltaş, A., & Baltaş, Z. (2006). Stres ve Başaçıkma Yolları, İstanbul: Remzi Kitabevi