Terapide Gizlilik

Terapide gizllilik

Güvene dayalı ve verimli bir terapi için en temel gereksinimlerden biri gizliliğin sağlanmasıdır. Terapideki gizlilik etik ve yasal bir konudur ve danışanlara anlattıklarının gizli kalacağı güveni aşılanmadığı sürece bir terapinin düzgün gitme ihtimali yoktur. Terapistlerin bu anlamda etik sorumluluğu, daha ilk seanslardan danışana terapide gizliliğe dair bir bilgilendirme sağlamaktır (Corey, 2008).  Bu da genellikle yazılı bir bilgilendirme ve onam formu sunumu vesilesiyle sağlanır.

Gizlilik ihlal edilebilir mi?

Gizliliğin sürdürülmesi ya da ortadan kaldırılmasının belirsiz hale geldiği birçok durum bulunmaktadır. Bu koşullar genellikle etik kurallar çerçevesinde kesin olarak belirlenmemiş olduğundan terapistin sorumluluğunda olarak düşünülmelidir. Tabi ki hangi durumların ‘kesin olarak gizliliğin ihlalini gerektirdiğini’ ne kadar deneyimli olursa olsun bir terapist kesin olarak kavrayamaz. Kimi zamanlar danışan çok öfkeli davranıyor ve öldürme fantezileri kuruyor olabilir. Ancak bu durum kişinin gerçekten birini öldüreceği anlamına gelmez. Bu durumları terapistlerin nasıl ele alığı önemli olmaktadır. Terapistin empatik bir tutumda olması ancak tedbiri de elden bırakmaması gerekir. Ancak, tam tersi aşırı telaşlı davranan terapistler de  terapötik ilişkinin zedelenmesine neden olabilmektedir. Bu durumlarda risk içerisinde olan bir kişi terapiyi bırakabilir  veya zararlı davranışlara yönlenebilir. Terapistlerin danışan ile kurduğu ilişki bu bağlamda çok önemlidir. Ne kadar sağlam bir güven ilişkisi bulunuyorsa ve terapist danışanı ne kadar iyi tanıyorsa sonuçlar o kadar olumluya meyillidir. Terapi sürecinde danışan ile terapist arasında kurulan işbirliği, bağlılık ve adanmışlık danışanın öfkesini ya da hayal kırıklığını geçirmez ancak onları daha doğru düşünmeye ve alternatif yollar aramaya yönlendirebilir. Bu anlamda eğer durum çok acil müdahale arz etmiyorsa terapistin danışanın gizliliğini ihlal etmek değil, onunla sağlam bir terapötik ilişki kurmak üzerine yoğunlaşması beklenir.

Tarasoff Olayı

Gizliliğin ihlaline dair tartışmaları genel olarak başlatan örnek, 1969 yılında yaşanmış Tarasoff olayı adıyla bilinir. Bu olayda, erkek bir üniversite öğrencisi terapistine eski kız arkadaşını kendisinden ayrıldığı için öldüreceğini beyan etmiştir. Terapist bu durumda önlem olarak kampüsün polisine bir mektup yazmıştır ancak kurbanın kendisini bilgilendirmemiştir. Danışan terapiyi bırakmıştır ve gerçekten de eski kız arkadaşı yani Tarasoff’u öldürmüştür. Bu olayı takiben açılan davada mahkeme terapisti de suçlu bulur, kişiye karşı spesifik tehdit durumunda sadece yasal mercilerin değil, kişinin kendisinin de uyarılması gerektiği kararı çıkar. Bu bir tercih meselesi veya psikoloğun kararı olmaktan çıkıp , yasa ile netleştirilmiş bir durum haline gelmiştir. Tarasoff kararı olarak bilinen bu yasa günümüzde de halen geçerliliğini ve önemini korumaktadır.

Başka hangi durumlarda gizlilik ihlal edilmelidir?

Terapistler kişinin gizliliğini, kendine dair açıkladıklarını tamamen gizli tutsalar dahi bazı durumlarda bunların ihlal edilmesi şarttır/ kabul edilebilir:

  • Kişi kendisine yönelik intihar tehditlerinde bulunuyorsa
  • Kişi başkasına yönelik öldürme ve zarar verme tehdidinde bulunuyorsa
  • Kişinin ailesinden biri terapisti ‘kişinin intihar eğilimi olduğuna dair’ uyardıysa
  • Kişi çocuk veya yaşlı istismarı, tecavüzü ile ilgili bir davranışını açıkladıysa (Özellikle bu durumlarda çocuk koruma servislerine haber verilmesi şarttır. Bu raporlama terapistin görev kapsamında olmaktadır)
  • Kişi 18 yaşın altındaysa ve başına cinsel ilişkiye zorlanma, tecavüz, çocuk istismarı ya da başka herhangi bir suç unsurunun geldiğinden bahsediyorsa
  • Kişi 65 yaşın üstündeyse ve başına gelen cinsel, duygusal ya da fiziksel istismardan bahsediyorsa
  • Terapist danışanın hastaneye sevk edilmesi gerektiği kanısındaysa
  • Mahkeme kararıyla bilgi verilmesi zorunlu kılınmışsa
  • Danışan bilgilerin kendilerine veya üçüncü bir kişiye verilmesini talep etmişse
  • Kişi psikoloğa yönelik bir dava açtıysa
  • Kişi herhangi birine dava açtıysa ve başına gelen bilişsel ve duygusal hasarları sunmak için terapistten tanıklık istiyorsa

 

Kaynaklar

Corey, G. (2008). Psikolojik Danışma Kuram ve Uygulamaları. Ankara: Mentis Yayıncılık

https://www.apa.org/helpcenter/confidentiality

http://static1.squarespace.com/static/560b0113e4b030f886ad3496/t/5611f1a8e4b0c37386e29699/1444016552423/CONFIDENTIALITYexceptionsAPA+copy.pdf

https://aeon.co/ideas/can-therapists-break-confidentiality-to-prevent-violence