Online Eğitim
Tüm dünyada ve ülkemizde hızla yayılan koronavirüsü nedeni ile birçok sektör online platformlar aracılığıyla devamlılığını sağlıyor. Coronavirüsü ile en çok etkilenen ve değişime uğrayan alanlardan biri de eğitim sektörü oldu. Virüs nedeniyle tüm dünyada ve ülkemizde alınan önlemler kapsamında eğitim alanındaki önlemler de önemli bir yer kapladı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın almış olduğu karar ile okullarda eğitimin online eğitim olarak devam edilmesine karar verildi. Bu durum bir taraftan coronavirüsten korunmayı sağladı bir taraftan ise ülkedeki her çocuk her gün okula gitme rutininden ve okuldaki fiziksel ve sosyal aktivitelerinden uzaklaşmak ve evlerinde bilgisayar, tablet ya da telefon başında online dersleri takip etmek durumunda kaldı.
Bu yazımızda online eğitim sürecinin çocuklar üzerinde nasıl etkileri olduğunu ve yeni online eğitim sisteminin onları psikolojik anlamda nasıl etkilediğini inceleyeceğiz.
Online Eğitimin Etkileri
Uzun süre ekran başında vakit geçirmenin dikkat dağınıklığı ve odaklanma güçlüğü yarattığı uzun yıllardır bilinmektedir. Online eğitim sürecinde öğrencileri en çok zorlayan kısım, uzun süre bir ekrana bakarak dersi ve öğretmeni takip etmektir.
Birçok öğrenci için online eğitim bazı sosyoekonomik sorunlar nedeniyle sekteye uğramaktadır. Özellikle birden fazla çocuğun eğitim aldığı evlerde, çocukların bireysel olarak online eğitim için kullanacağı teknolojik ekipmanları olamayabiliyor ve bu da süreci sekteye uğratıyor. Bunun yanı sıra ülkemizdeki birçok şehirde, birçok köyde internet bağlantısına sahip olmayan çok sayıda ev bulunuyor. Bir eğitim öğretim yılı boyunca online eğitimden hiç yararlanamamış birçok çocuğun olduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.
Öğrenciler için online eğitimin yarattığı zorluklardan bir tanesi ise, eskiden sınıf ortamında sağlanan etkileşimin ve grup çalışmalarının online eğitim sürecinde oldukça zorlaşmasıdır. Çocuklar teneffüs aralarındaki kısa süreli sosyalleşme, etkileşim kurma ve fiziksel aktiviteden yoksun kalmaktadırlar. Bu durum da fiziksel, sosyal ve duygusal gelişim açısından oldukça dezavantajlı bir durum ortaya çıkarmaktadır.
Online eğitim süreci coronavirüs tamamen ortadan kalkana ya da riskli durum azalana kadar hayatımızda olacak gibi görünüyor. Bu süreçte öğrencilerin, hızla alınan bu kararın ve yapılan değişikliklerin onların sağlıklarını korumak için yapıldığı fikrinin bilincinde olmaları önemlidir. Bazı çocuklar bu online eğitim döneminin çok uzun yıllar sürebileceği ile ilgili fikirlere kapılabilir. Bu da üzüntü ve kaygı duyguları hissetmelerine neden olabilir. Çocuklarla bu sürecin ne zaman biteceğinin henüz bilinmediğini ama her zaman böyle olmayacağını söylemek iyi olabilir. Eskisi gibi ya da eskisine yakın günlerin tekrar geleceği bilgisi çocuklarla paylaşılmalıdır.
Aileler Neler Yapmalı?
Bu dönemde ailelere önemli bir rol düşmektedir. Uzun süre ekran başında online eğitimlerini sürdürmeye çalışan çocuklarda bu duruma adapte olmak sanıldığı kadar kolay değildir. Çocukların yaşadığı bu büyük değişikliğin ve zorluğun farkında olmak gerekir. Değişime ve zorlu süreçlere adaptasyonun özellikle çocuklar için sancılı bir süreç olabileceğini unutmamak oldukça önemlidir.
Derslere odaklanamayan, derslere girmek istemeyen, eğitim ile ilgili süreçlere aktif biçimde katılmaya direnen çocuklara tepki göstermek hiçbir işe yaramaz. Bunun yerine öncelikle onları anlamaya çalışmak gerekir.
“Zorlandığını biliyorum”,
“Tüm bu süreçlere odaklanmak senin için kolay olmuyor”
“Hayatında çok fazla şey değişti ve bunlara uyum sağlamak gerçekten de zor”
“Okul hayatın eskisi gibi olsun istiyorsun, biliyorum.”
Bu örnek cümleleri ebeveynlerinden duymak, çocukların anlaşıldıklarını hissetmeleri açısından çok önemlidir. Anlaşıldığını hissedemeyen çocuk kendi içinde yaşadığı zor duygularla baş etmekte de güçlük çeker.
Online eğitim sürecinde zorlanan çocukları motivasyonlarını artıracak, online derse teşvik edecek ev içinde farklı, eğlenceli aktiviteler hazırlamak iyi olacaktır. Çocuğun sevdiği aktiviteler ve oyunlar sunmak da önemlidir.
Eğitimin ertelenmesi ve eğitim sistemindeki belirsizlik çoğu öğrencide kaygı, korku, stres, tahammülsüzlük, sinir ve öfke tepkilere neden olabilir. Bu durumda;
- Duyguları anlamaya çalışmak,
- Duyguları ifade etmeleri için çocukları teşvik etmek,
- Birlikte geçirilen özel zamanlar yaratmak,
- Yaşadıkları sorunları dinlemek,
- Çocukları korumak ve rahatlatmak,
- Hissettikleri duyguların normal olduğunu, birçok çocuğun aynı şeyleri hissettiğini söylemek çocukların duygusal dünyalarını korumak açısından destekleyici olacaktır.
Online eğitim süreciyle ilgili daha fazla bilgi için şu makaleyi de inceleyebilirsiniz.