BDT’nin Avantaj ve Dezavantajları

BDT’nin Avantaj ve Dezavantajlar

Bilişsel Davranışçı Terapinin (BDT) Avantajları ve Dezavantajları

Avantajları 

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yetişkinlerin yaklaşık %7’si her yıl büyük bir depresif bozukluktan muzdarip olmaktadır. Depresif bozukluklarda sıklıkla görülen belirtiler arasında, daha önce zevk aldıkları şeylere ilgi kaybı, düşük enerji, fiziksel hastalık gelişimi ve izolasyondur. Bilişsel davranışçı terapilerin bazı ruhsal bozuklukların tedavisinde ilaç kadar etkili olduğu araştırmalar ile kanıtlanmış, ilacın tek başına işe yaramadığı durumlarda da destekleyici tedavi olarak fayda sağladığı görülmüştür. 

  1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) diğer terapiler ile karşılaştırıldığında nispeten daha kısa sürede sonuca ulaşır ve terapi süreci başarılı bir şekilde sonlandırılır. Danışanlar genellikle 50 dakika süren seans oturumlarına, sorunun niteliğine bağlı olarak hafta bir kez veya iki haftada bir  katılım sağlarlar.  BDT seanslarının çoğu 20 hafta veya daha kısa sürer. Bazı danışanlar için bu süreç beş hafta kadar kısa bir sürede bile tamamlanabilmektedir. Kısacası yıllarca sürebilen diğer terapiler ile karşılaştırıldığında BDT, terapiden alınan sonuçları hemen deneyimlemenizi sağlar.  
  2.  BDT, danışanın sorunlarını beş ana alanda inceler; durumlar, düşünceler, duygular, fiziksel semptomlar ve eylemler. Seansların amacı, bireye yaşanılan bir durum hakkında ürettiği düşüncelerin, duygu ve davranışları ile bağlantılı olduğunu göstermektir.  BDT’de kişinin öğrendiği beceriler, tedavi bittikten sonra gelecekteki stresli ve zor durumlarla karşı karşıya geldiğinde daha iyi başa çıkmasına yardımcı olmak için günlük hayata dahil edilebilecek kullanışlı, pratik ve faydalı stratejilerdir. Kısacası her BDT oturumu boyunca öğrenilen beceriler, faydalı, gerçek ve gündelik yaşam becerileri sunar. 
  3. Terapist danışan işbirliğine dayanan bir tedavidir. Burada terapist size ne yapmanız gerektiğini söylemez, karşılaştığınız zorluklara çözüm bulmak için “sizinle birlikte” çalışır. Terapideki ana hedef danışanı kendi kendinin terapisti yapmaktır. 
  4. Öğrenme kuramları gibi bilimsel metotlara dayanan Bilişsel Davranışçı terapi modeli geniş bir yelpazede birçok psikiyatrik bozuklukta etkili ve işlevselliği kanıtlanmış bir psikoterapi yaklaşımıdır. Yalnızca ruhsal bozuklukların tedavisinde değil önlenmesinde de birçok parlak sonuç alınmıştır. Sonuçların standardize edilmiş ölçekler aracılığı ile nesnel olarak değerlendirilmesi, tedavinin ilerleyişi hakkında danışana ve terapiste geri bildirim sağlar.  

Dezavantajları 

  1. BDT’den yararlanmak için istek, motivasyon ve işbirliği gerekir. Bir terapist endişelerinizi, rahatsızlığa neden olan tetikleyicileri ve stresörleri gözden geçirip size yardımcı olabilir, ancak işbirliğiniz olmadan problemlerinizi çözemez. Değişim yaratmak için gerekli istek ve motivasyon size bağlıdır.
  2. BDT için tedavinin vazgeçilmez unsuru ev ödevleridir. Değişim için seans oturumları arasında danışan ekstra davranışsal etkinlikler, beceriler, otomatik düşüncelerin gözlemlenmesi, sonraki seansa hazırlanma gibi ev ödevlerini yerine getirmeden sorumludur. Pek çok araştırmada, BDT danışanlarından ev ödevlerini yapanların yapmayanlara göre terapide daha iyi ilerleme gösterdikleri bulunmuştur. 

 

Kaynaklar http://www.thecbtclinic.com/pros-cons-of-cbt-therapy https://connectusfund.org/15-pros-and-cons-of-cognitive-behavioral-therapy